17 Haziran 2012 Pazar

Nerede? Orada? -İşimi sevmedim yazısı- :)

Ben işe başlayalı 3 ay olacak. Bu 3 ayın ilk 2 ayı 'deneme süresi' olarak geçiyordu. Bu işi çok istemiştim, kovaldım biraz. İlk seferde olmadığı için çok üzülmüştüm. Aslında işe alım süreçlerinden ne derece profesyonel olduklarını anlamalıydım. Belliydi ama önemesedim. Kafamı toparlamam gerekti ve işler kapımda sıralanmıyordu. Hala sıralanmıyor ama önemli değil.

Bir dosyanın, herhangi bir şeyin bilgisayarda ya da ofiste yerini sorduğumda aldığım cevap: 'Orada'  Orası neresi hiç bir fikrim yok. Herşey tam bir kaos ve ben patlamak üzereyim. Abarttığımı düşünen olabilir ama ancak içine girince anlaşılıyor bazı şeyler.


Bütün bunlar yetmezmiş gibi; mayıs ayı ortalarında, pazarlama direktörümüz ayrılacağını açıkladı. Bundan sonra yurtdışında yaşayacağı için, hazırlıklar vs. gibi sebeplerle ayrıldı. Ancak bir toplantıda şaşırdığımızı söylediğimiz de, kendisinin şaşırmadığını 6 aydır böyle bir planı olduğunu söyledi ki işe başlayışı zaten o kadar. Henüz bu haberi sindirememişken, çok tatlı diye düşündüğüm asistanı olduğum hanım ayrıldı. 

Bunu duyduğumda neredeyse ağlayacaktım zaten. Benim işe alınmam onun iş yükünü hafifletmek içindi. Fakat hiç beklemediğim bir anda daha kimseye ve hiçbirşeye alışamamışken iş yüküm 2 katı artması beni çok zor durumda bıraktı. Sadece benim değil Pazarlama asistanı arkadaşın da aynı şekilde. 2 kişi 3-4 kişillik iş yapıyoruz. Aynı ofiste çalıştığım bu iki kadını ben çok sevmiştim. Her ikisi de bana bir kez bile sesini yükseltmedi. Kendimi kötü hissettirmedi. Sorularımı hiç yanıtsız bırakmadı. Onlar gidince herşey daha karmaşık ve kötü bir hal aldı. Onların zamanında da vardı bu sorunlar. Sonunda gittiler zaten.


Geçenlerde rutin sabah toplantılarımıza 5 dk geciktiğim için, azar işittim. Aslında ihale bana kaldı. Çünkü 9 olan mesai saatinde kimse bina da değildi.Yol parası vermedikleri halde 2 vesaitle gidiyorum. Tek bir otobüs var o bölgeye giden onun da saatleri seyrek ve trafiğe takılıyor normal olarka. Onu beklersen 9,30 10 dan önce işte olamam. Bende minübüse biniyorum. Haliyle 5-10 dakikalık gecikmeler olabiliyor. İstanbul burası!

Bir tarafım büyüyecekler bunlar sabret diyor. Diğer yanım bunlardan hiç bir şey olmaz diyor.  Stresten uyuyamıyorum. 1 yıl vardı kafamda. Ne olursa, olsun demiştim. Ama bütün bunları hayal etmemiştim. Peki 1 yıllık ömrüm var mı? Zaman çok hızlı geçiyor ve aklımda hep aynı cümle 'Hevesin olsa paran olmuyor, paran olsa hevesin'.

Büyük başların yanında, küçük başların da, yetki sarhoşu olduklarını bilemezdim. Çok genç çalışanların ne maddi, ne manevi anlamda doyuma ulaşamadıkları, sırf cv de meşhur XX kişinin yanında çalıştım yazmak için orada oldukları bir yer... Cehalet sadece okumakla olmuyor cidden. Nasıl, konuşacağını, nasıl davranacağını (sadece bana değil kendi işleri ile de ilgili) bilmeyen insanlar dolu. Eh biraz ucuz etin yahnisi hesabı.


En kötüsü küçük hesaplar yapan yöneticiler. 1 ay oldu bir kartuş aldıramadım yazıcıya. Düşünün gerisini. Benim bulunduğum ofiste her dakika çıktı alıyoruz. Kağıdın bitmesi, kartuşun bitmesi işlerin aksaması demek. 4 kez söyledim yedekli gidelim dedim. Yedek var dediler. Bugün istedim YOKTU. 

2,5 ayda 6 kişi işten ayrıldı. En son ön büroda çalışan arkadaşımız istifa etti. İnsan bir oturur düşünür? Neden bu sirkülasyon diye.Yeni bir telefon aldım. Onun taksitlerini bitirince bende çıkacağım. Ama ondan önce bir süre daha dayanacağım bu egosu kendinden büyük insanların işinde. Düşünmek istemiyorum sonrasını. Bana şans dileyin.

Döktüm içimi rahatladım biraz. Varsa sonuna kadar okuyan birileri. TEŞEKKÜR EDERİM :)

14 yorum:

Adsız dedi ki...

biz adsızlar hep sonuna kadar okuruz=)

Çatı Katı Blog dedi ki...

Var :) rica ederim :)
Canım benim stresli ve sana yakışmayan bı ortamdasin belli. Allah hakkında hayırlısını nasip etsin senin kararına bırakmadan yeni kapılar acsın önüne dilerim. Bı de öperim :)

Adsız dedi ki...

ben okudum valla. kolay gelsin

İngilizce Gramer Kılavuzu dedi ki...

Daha geçen cuma başıma gelenleri anlatayım ben de; anlayacak birini bulmuşken:)

mezun olduğumdan beri bir ilaç şirketine girmek istiyordum. çünkü işe medikal çevirilerle başladım ben. istediğim şirketle 3 kere görüştükten sonra işe alındım, yani görüşme kısmı dahi 3 ay sürdü. ilk 2 ay deneme süresi, ama 6. ay dolduktan sonra hedefler verilecek dendi. departmanda yer yok diye karma bir ofiste takıldım falan. neyse. 6 ay boyunca 2 günde bir dosya geliyor, ben deneyimli de olduğumdan zamanında yetiştiriyorum işlerimi. bir kez yaptığım işin üzerinden geçtik benden daha kıdemli olan kişiyle. o zaman da bana "teknik açıdan hiçbir sorunun yok, sadece jargona alışman lazım tabi o da zamanla olacak" dedi.

cuma günü, ben hastayım diye izin alıp çıkacakken ik uzmanı geldi, önemli bir konuyu konuşabilir miyiz dedi. hastayım sonra olmaz mı dedim, yok akşam konuşmayı düşünüyorduk ama sen izin alınca şimdi konuşayım dedim dedi. uzun lafın kısası senle devam etmek istemiyoruz dediler. soruyorum neden diye, bir cevap yok. teknik açıdan mı sorun vardı, varsa neden daha önce uyarılmadım diyorum, bilmem ben diyor. böyle saçma sapan gurur kırıcı bir gün yaşattılar bana. sonradan öğrendim ki, şirkette bu kadar kısa sürede daha iyi çalışmam, herkesin benden yardım istemeye başlaması, her bir şeyim göze batmış. diyeceğim o ki, başarılı olmak, işlerini düzgün şekilde yapmak da bir yere getirmiyor artık insanı.

Sittirella dedi ki...

Sevgili Joey,
Sonuna dek okudum.
Hedefin ''telefonun taksidi bitince ayrılmak'' seviyesine kadar indiyse... kişisel tavsiyem: durma orada, kendini mutsuz etme.
Hakkında hayırlısı olsun, bir kapı kapanır, bir diğeri açılır.
Küçük hesapların döndüğü şirketler ömür törpüsü oluyor, kısacık hayatta değer mi her gün sinir harbi yaşamana?
Sevgilerimle.

Nerwen dedi ki...

Umarım hem yorum yazan Dilek için hem de senin için en iyisi olur. Özel sektör çok zor, sabır gerektiriyor. Karşına iyi insanların ve iyi fırsatların çıkması dileğiyle. Sevgiler :)

Joey Potter dedi ki...

Adsız: Teşekkür ederim :)

Çatı Katı: Çok sağol canım ya valla benim kararıma bırakmasın rabbim gerçekten. Teşekkür ederim, ben öperim çok.

Adsız2: Teşekkür ederim :)

Dilek: Ne desem bilemedim. Cevap vermemek de çok adice. İK uzmanına paslıyorsun madem işi geçerli bir sebep sunmasını sağla. İşini iyi yapmak da kabahat. Dilerim kıymetini bilecek bir yerde, istediğin pozisyonda iş bulursun. Senden daha iyi birini bulamasınlar onlarda.

Sittirella: Ailemle konuştum biraz daha dayan dediler. Henüz sadece 2 maaş aldım. Onların düşündüğü de para değil de hayatımın bir düzene oturması. 2-3 aydır, düzenli uyku ve uyanış saatlerine sahip olmam mutlu ediyormuş :) Allah daha iyi kapılar açsın dilerim. Sevgiler benden de.

Nerwen: Çok teşekkür ederim. Özel sektör zor ama insanlar daha zor. Sevgiler benden de.

Syhn dedi ki...

rica ederim ne demek :D

ayrıca dileğin yorumunu da okudum.
sonra dedim ki ben ne akıllı bi kızım :D

biliyorum ama hep destek oldun sen işten çıkınca ben de destek olacağım ama şimdilik dayan diyorum!
en azıdan beni geç 5 ayı tamamla :D

MelonunOjeleri dedi ki...

Benimde staj yaptığım yer aynıydı haftanın 3 günü gidiyordum ama çekilicek hiçbiyanı yoktu sabırla dayandım yarın perşembe perşembe de yarın cuma cuma günü ise hadi yırttın yarın tatil diye avuttum kendimi eleman gibi çalıştım didindim şefim benden yani tabiri caizse it gibi çalışmamdan memnundu sömestır tatilinde okul tatil diye annemlerin yanına yurtdışına çıkıcaktım 1 ay öncesinden haber vermeme rağmen stajdan attılar beni iyi de oldu daha iyi bir yer buldum

Bu arada Blogumu ziyaret edin :)
www.melonunojeleri.blogspot.com

Joey Potter dedi ki...

Seyhan: Senin rekorunu kıracağım merak etme :) Dayanıyorum bakalım bir şeyler düzelir umudum var.


Melo: Resmen adilik yapmışlar başka bir şey değil yani. Daha da iyi kapılar açılsın önünde inşallah.

Adsız dedi ki...

Allah yardımcın olsun...inan ben iş değiştirmek için dokuz takla atıyorum ama bazı şeylerin zamana ihtiyacı var :((( isterdimki bir an önce herşey olup bitsin...bunda da bi hayır vardır diyor Allah tan hakkımızda hayırlısını diliyorum...

Adsız dedi ki...

Şu anda hala orada mısınız? Öyleyse eğer son durum nedir?

Joey Potter dedi ki...

Hayır, iki ay önce ayrıldım.

güzel şeyler dükkanı dedi ki...

sevindim ayrıldığına..çok yıpratıcı dönemler..iş dünyası çok enteresan.koca koca adamlar 3 kuruş için bin takla atıyor sonra da binlerce liraya karıların eline veriveriyor harcaması için..

Pages

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Ara ki bulasın

© 2011 Kızsal Şeyler İşte, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena