30 Kasım 2010 Salı

Gelin olmuş gidiyorsun :) *Kuzenin düğünü*

nrgl

Kuzenimin nişanı, kınası, düğünü derken verdik kızı bitti :) Prensesler gibiydi kuzenim o kadar güzeldi ki. Kuzenim diye söylemiyorum. Çok sade ama bir o kadar şık ve doğaldı. Cennetten bir köşe olan Puket Adasına balayına gitti yeni evli çift.



Düğün çok güzeldi. Club mizanseni yapmak istemişler. Çok eğlenceli ve değişikti tabii büyükler ne kadar zevk aldı bilemem :)) Yabancı ağırlıklı dans parçaları çaldı. Arada Türkçe müzik ve geleneksel oyun havaları ile çoştu ise de misafirler modern figürler ağırlıktaydı diyebilirim :) Masaların fotoğrafını çekemedim zaten çok loştu salon.

CIMG0951.AVI_000001466

En beğendiğim şey ise nikah şekeri niyetine verdikleri bu minik kar küresi oldu. Çok orjinal bir fikir.


SDC11067

İçindeki parıltıları görebilin istedim ama tabiiki çok iyi bir fotoğraf çekemedim. Evet Seyhan bir de utanmadan bunları bloga ekliyorum ha ha ha :)) Ama valla cep telefonu değil :p

Ne giydiğime gelince Christine Cotton Club var büyük beden mağazası, oraya girdim gözüme çarpan ilk düzgün şeyi aldım. Ayakkabılar da  Kemal Tanca'dan. Bu seferde önlerden vurdu. Topuklu ayakkabı dediğin şeytan icadı. Bir şey bu kadar güzel ama bu kadar acı verici olamaz ya. Gecenin sonunda ayaklarımı hissetmiyordum, merdivenlerden inerken düşmeyeyim diye çıkardım öyle gittim otoparka kadar :)

SDC11076

SDC11079

Tırnaklarıma ise bu ojeyi sürdüm ve tesadüf eseri görüp, pazardan aldığım stickerları kullandım :) Bence güzel oldu. Elimdeki halini göstereceğim sonra :)

Image and video hosting by TinyPic

Daha önce söylediğim gibi halim de yoktu dolaşacak. Ama annemi çok beğendi herkes, annem tesettürlü ve ilk defa eşarp bağlattık ve çok güzel oldu. Abartısız, sade ve şık. Gözlerine de çok hafif bir kalem çekince bütün havası değişti. Yine kadraja girenleri abuk sabuk şekillerle kapatma yoluna gittim :)

2

Gelinin tek resmini çekmeye fırsatım olmadı yok bende. O yüzden ablasıyla olan resmini katlettim. Ama gelinliği görmek isteyenler için idare eder diye düşünüyorum :)   

Image and video hosting by TinyPic

Kuzenim çiçek atacağım bütün bekâr bayanlar sahneye dedi. Çok gelenekçi değilim ama bizim adetlerimiz değil bunlar pek tutmam. Bir de niye vereyim çiçeğimi ya özel bir şey o :)) Diğer kuzenimle bende oyun bozanlık yapmadık, yakalamaya niyetimiz olmasa da çıktık sahneye. Bütün bayanlar dizilmişti, gelin çiçeği fırlattı fakat yakalayan kim olduğunu bilmediğimiz, gerizekâlı bir erkek oldu. Elimize verseler diğer kuzenimle dövebilirdik. Mal mısın, arkadaşım? Anladık içinde yaşattığın bazı duyguların var da bu kadar belli etmeye ne lüzum var? :) :)  Gecenin ilerleyen dakikalarında, damadın amcası gitmiş almış çiçeği adamdan. Sanırım gelinin yengesine vermiş. Sonra bir daha ne oldu bilmiyorum. Çok güzel bir düğündü, kuzenimin çok, çok mutlu olmasını diliyorum. Herkes ruh eşini bulup, bir ömür boyu mutlu olur dilerim. Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine  :) Darısı isteyen herkesin başına.
Devamını Oku

28 Kasım 2010 Pazar

Viva La Nails Stickerları ile Kına Manikürü

Image and video hosting by TinyPic

Kuzenimin kına ve düğün telaşesini sağ salim atlattık. Diğer detaylardan önce Viva La Nails tırnak stickerlarından birini kullandığım manikürü göstermek istedim. Oje Flormar True Color 33 Stickerlar Viva Nailsden. Çok dayanıklılar asetonla bile zor çıkardım. Diğerlerini de denedikçe yazacağım.

I used Viva La Nails sticker in this manicure, it was bachelor party of my couisin and everybody liked my nails. Stickers are very strong even with acetone I couldnt remove them easily. I'll write other stickers when I try them.
Devamını Oku

25 Kasım 2010 Perşembe

Yüksek, yüksek tepe mi var kız verecek? :D

Kuzenim evlenecek demiştim Ağustosta. Nişanı vardı hani ben sinir krizi geçirmiştim kıyafet bulamayıp :) Salı aşkşamı kına gecesi oldu. Moda Terasda çok güzeldi. Kuzenim de çok güzeldi. Ben oldum olası çok beğenmişimdir onu zaten.

SDC10884

Gelin çıkmadan biz çember oluşturduk sonra o geldi oturdu. Önce yüksek, yüksek tepeler eşliğinde çevresinde döndük. Sonr da kına şarkısı çaldı. Hani şu 'Kınayı getir aney' diye başlayan. Kimsenin gücüne gitmesin ama bu şarkı beni hüzünlendirmekten çok güldürüyor. İlk şarkıda biraz duygulanadım ama ağlamadım. Tuttum kendimi bu güzel bir olay diye telkin verdim kendime. Yoksa zaten hassas bir dönemdeyim, bütün gece göz yaşlarımı durduramazdım. Kuzeni de ağlatamadık :) Örtüyü bir açtık 'Aaa ama bu hiç ağlamamış' sesleri geldi ha ha ha :) Ne ağlayacak ki? Köy mü var? Tepe mi var? Yurtdışına falan da gitmiyor Anadolu yakasında oturacak kıta bile değiştirmiyor, İstanbul içinde olacak yine ne bu drama allah allah ya :)

SDC10853

Kına gecelerinin en güzel yanı kırmızı rengin hakim olması sanırım. Kırmızı aşığı olan benim gibi biri için şahane bir durum. :) Masa üzerinde duran kına keseleri eve götürmek için ya da isterseniz orada da yakabilirsiniz. Ama ben kınadan oldum olası nefret ederim. Hint kınası olsa bir derece ama klasik kına ı-ııh. Son zamanlarda moda olan gül kompres mi ne denir ona? Onlardan da vardı. Mendil de dağıttılar tabiiki kırmızı olan bir taneyi kaptım ama şimdi düşününce başka bir renk alsaymışım diyorum. Mavi de çok güzeldi çünkü.

Photobucket

Kına geceleri ve düğünlere dair dikkatimi çeken bir şey oldu, o kadar entel, dantel olduğunu tahmin ettiğim kadının hep bir ağızdan 'Evli, mutlu, çocukluyu' söylemeleri enteresan değil mi? :)) Hepimizin içinde uyuyan başka bir kadın var aslında. Belli bir zamanda ortaya çıkıyor. Hayatın boyunca hafiften küçümsediğin, karşısında durduğun şeylerin gün gelip, hayatında yer alması hatta bunun kendi rızanla olması hoş bir ironi :) Ama itiraf ediyorum eğlendik beeeee :) Yine ayakkabı vurdu ama normal yeniydi. Sonra zaten çok enerjik değildim hala toparlanma sürecindeyim ama yine de döndüm ortada şöyle 'oynarMIŞ' gibi yaptım :))


Photobucket

Bu sefer rahatsızlığımdan dolayı zaten hiç kıyafet falan düşünemedim. Üstüme geçirdiğim ilk şeyle gidecektim malum. Pazar akşamı son anda annemle Bağdat Caddesi C. C. C.'ye gittik seçeneğimin fazla olmadığını biliyordum ama olsa bile gezip bakacak durumda değildim. Şansıma fena değil diyeceğim aklımdakilere yakın bir şeyler buldum. Hem kınaya hem düğüne. Bluz ve şifon pantalon. Topuklu ayakkabı, saç ve makyajla hoş oldu. Düğünde de aynı ayakkabıları giyeceğim için ayakkabılarımı göstermiyorum. Haa bu arda elimde Flormar True Color 33 Numaralı Oje ve Viva La Nailsden aldığım tırnak stickerları vardı. Sonra göstereceğim onları da :)

SDC10927
Bu da gelin adayının elbisesi. Nişanda da benzer bir şey giymişti ama o lila rengi ve tek omuzlu ve daha dökümlü-küloş mu denir? Öyle bir şeydi. Sağda solda kadraja giren insanları nasıl kapatacağımı şaşırdım gördüğünüz gibi :)

Image and video hosting by TinyPic

Cumartesi günü düğün var kuzenimin kuğu gibi olacağından eminim. Prova resimlerini gördüm de, yorgun hali ile bile gelinlik çok yakışmış. O güne sağ, salim çıkmayı diliyorum :) Darısı tüm isteyenlerin başına diye ekleyerek sonlandırıyorum yazımı :)
Devamını Oku

23 Kasım 2010 Salı

Viva La Nails Deneme paketim geldi.


Oje bloglarında gördüğüm ve çok beğendiğim Viva La Nailsi uzun zamandır istiyordum sonunda deneme paketi sipariş ettim. Öykü ve diğer ojeciler hepsi sizin suçunuz :)) Bayramda sipariş verdim. Demek araya Bayram girmese bir günde gelecekti. Çok hızlılar. Daha önce alacaktım ama ürünler stoklarda yoktu. Daha sonra e-maille abone oldum stoklara girdiğinde de kaçırmadım.  Türk Lirasıyla 7 TL ye tekabül eden bir ücret ödedim sanırım. Paypal da öyle yazıyordu. Bugün kuzenimin kınası var kullanacağım morlu olanları.

I got my Viva La Nails sticker samples yesterday. I was corious about them for long time. Finally I can apply one of them today. I must say when I ordered them it was holiday here so i think if it wasnt holiday, I would get them in a day. They are pretty fast :)
Devamını Oku

21 Kasım 2010 Pazar

Modumuz değişsin :)



Şimdi ameliyattı, ziyarete gelenlerdi, gelmeyenlerdi derken pek bir karamsar oldu blogum. Hiç benim tarzım değildir. Ama bir şikayetim daha var. O da herkesin melek sandığı ama içinde bir internet canavarı barındıran Tarih84 kod adlı arkadaşım :D :D Malumunuz taa uzak yollardan çıktı geldi benim için geldi de gözümü iki dakka açmamı fırsat bilip beni köle gibi çalıştırdı ha ha. İnternet başında biraz daha uzun kalabildiğimde oturdum netin başına ama yapacaklarım bitmişti arkadaşım da dediki bana bir şeyler bakalım. Facebook hesabı, Twitter ve Youtube hesabı açalım. Tamam dedim. Arka plan olarak kiraz çiçeği arıyoruz ama sıradan bir resim değil. National Geographic dergisinin çektiği olacakmış. Googleın altını, üstüne getirdik bulamadık. 

Bir de eski yazılarına bakalım blogundaki orada olacak dedi Tarihim tamam dedik. Aradık, taradık orada da yok. Fotoğraf yüklediğimiz siteye koymuş olabilirim dedi oraya da baktık. Orada da yok. Sonra ne dese beğenirsiniz? 'Aaa beynimdeymiş, eklememişim' Gecenin bir yarısı bende kayış koptu zaten manyak gibi gülüyorum :) :) Sonra başka bir tane bulduk hatunum ona razı oldu sonunda :) Bu seferde Twitter arka plan resmi yapmak için uğraştık. Yok sürekli hata veriyor. En sonunda bana fenalık geldi. Tarihde tamam bırak sonra bakarız dedi. Ben büyük bir mutlulukla 'Sonunda acıdın mı bana dedim?' Cevap: 'Evet, çünkü daha bir sürü şey isteyeceğim' :)

Bu arada başka görseller bulduk onları topladık bir yerde. Bu seferde bloga eklemek için Facebook ve Twitter ikonu beğenemedi hanımefendi. :) Bir kaç tane bulduk ama onlar bloglardandı ve blog tasarımıyla birleşik olduğundan emeğe saygı dedik ve ARAKLAMADIK :) Bulduklarımı kullanmaya zar, zor ikna ettim de geceyi tamamladım :) Yoksa sabaha kadar görsel arardık :D Yaa işte böyle neler çektiğimi bir ben bilirim. Şimdi sizde bilin diye anlattım :) :)
Devamını Oku

19 Kasım 2010 Cuma

Çiçeklerim ve buruk geçen bayram

SDC10837

SDC10831

SDC10827

Ameliyat sonrası toparlanma sürecinde, en azından akrabalar bayramı bahane eder de bir  uğrar, bir demet çiçek getirir diyordum. İki adım öteden yolu düşmeyen, İstanbulu tavaf edipde bir tek benim semtime uğramayan arkadaşları es geçtim onlar zaten yoktular. Ama aşağıdan yukarı inmeyen, sonrasında yoktunuz sandık diye telefon bile açmayan 'abla' dediğim kuzene, bir istediğin var mı diye sormadan, geçmiş olsuna gelmeyi bırak hoşçakal bile demeden yurt dışına bayram tatiline giden diğer kuzene ne demeli? Anlatsam anlamaz, üzüldüğümle daha çok kırıldığımla kalırım eminim.Yıllar önce söylediği gibi, hak edene, hak ettiği gibi davranılır. Demek ki ben bu kadarını hak ediyorum. Öte yandan bayram, kalabalık demeden taa İstanbulun bir ucundan beni hem hastanede, hem evimde ziyarete gelen Sevdama, binlerce kilometre öteden koşarak gelen, gak desem su, guk desem ekmek vermek için hazır olda bekleyen Handanıma haksızlık yaparım üzülürsem. Elimizde olmayanlara üzülmek yerine olanlara sarılıp, kıymet bilmek vaktidir. Bir de evlenecek olan kuzenim var. Çıkarı var diyor bazıları. Çok safsın hemen unutuyorsun diyorlar, evet öyleyim. Ama değilmi ki baştan beri bu süreçte yanımda oldu. Artık beni sevmiyor dediğim anda, sürekli endişesini hissettirdi. Bir tek düğünüm arada kaynayacak korkusu olamaz bu. Bu kadar yıllık kuzenimse benim, ben buna inanmam. O yüzden sürünüyor da olsam atacağım üstüme bulduğum ilk saçma sapan giysiyi, hem kınasına, hem düğününe gideceğim. Artık gidiyor. Yollarımız uzun zaman önce ayrılmıştı ama şimdi evleniyor istesek de hiç bir şey eskisi gibi olamaz. Bu güller ondan ve nişanlısından. Saksıda ki pembe çiçekte annesinden yani halamdan. Kasımpatılar annemden. Anne'ciğim dayanamadı kimse bana çiçek getirmedi diye ağlamama, gitti bana çiçek aldı. Annelerin hakkı ödenir mi şimdi? Ödenmez tabii ki!!

11.1. 2011 Tarihli düzeltme: Blogda muhtelif seferler bahsettiğim 'ablam' blogumu keşfetmiş ve bugün anlayamadığım bir sitemle geldi bana. Önce yaşlılığına vereyim dedim ha ha ha.. -şaka- Yine de iyi insanları anmamak da benim vefasızlığım olur diye düşündüm. İyileri görmemek 'çantada keklik' bilmek en sevmediğim düşünce tarzıdır halbu ki. Her ne kadar süreç esnasında beni sinir krizinin eşiğine getirseler de, ameliyat sonrasında kim olduğunu dahi bilmediğim bir kadınla sürekli kıyaslanmış olsam da, :P ne bugün, ne yarın ne de daha sonraki günlerde önce Halamın hakkını ödeyemem. Sonra ablamlar: Hastanede bir tek onlar vardı. Ve sonradan hatırladım onlar hastaneye çiçek getirdiler. Fakat kardeşim biz evde olmadığımız için babanneme bırakmış çiçeği solmasın diye :)
Devamını Oku

10 Kasım 2010 Çarşamba

Tarih84 Bildiriyor: Joey Potter Ameliyat Oldu.

Photobucket


Konuk Yazar Tarih84:

Merhaba arkadaşlar, canım arkadaşım, kardeşim, dostum 
La Fea/Joey Potter dün sabah ameliyat oldu. Sizlerin de yakından takip ettiğiniz, merak ettiğiniz Joey şimdi evinde istiraatte. Dün heyecanlı, stresli ama doktorlarından emin bir şekilde ameliyata girdi. Bizim için bitmeyen bir süreçti beklemek. İyi haberlerle gözlerini açtı. Ameliyat sonrası biraz sıkıntılı sürdü. Çok yorgun düştü, narkoz sarstı, sonuç olarak Allaha çok şükür sapasağlam aramıza döndü. Minik serçemiz Nefertiti ve ablası Darkangel'de ziyaret edenler arasındaydı. Onları görmek benim için ayrı bir mutluluktu. Öğleden sonra taburcu edildi, şimdi evde uyuyor -uyumaya çalışıyor. Az da olsa ağrılar devam ediyor:( Yanındayım ve sekreter görevi üstlenmiş durumdayım:) Bırakmış olduğunuz mailler onu çok mutlu etti.Sağolun blogdaşlar, sağolun severler:) Sizlere haber verip, bir nebzede olsa rahatlatmak istedim. Belirsizlik en büyük sıkıntıdır bilirim. İyi seyirler blog sakinleri xoxo

Tarih84
Devamını Oku

Pages

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Ara ki bulasın

© 2011 Kızsal Şeyler İşte, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena