26 Ekim 2011 Çarşamba

Bu nasıl bir zarafet?

Van'da yaşanılan depremin, acı kayıpların ardından günlerdir ülkenin ve dünyanın dört bir yanından yardımlar, yardım teklifleri sürüyor. 1999'dan bu yana hiç bir şeyin değişmediğini çok acı bir biçimde gördük.Yine öldüren binalar, ihmaller... 1999 Gölcük depreminde sonra %15 Özel İletişim Vergisi gelmişti. Depremzedelere destak olmak için? Bunca yıl ödedik o vergileri sonra %5 e indi ama kalkmadı. Şimdi yine zamlandı sanırım? Nereye gider bu paralar? Kimin cebini doldurur merak konusu? Öyle ya hala çadır ihtiyacı var, hala ısınma ihtiyacı var ve bu ihtiyaçlar tam olarak karşılanabilmiş değil. Bunun yanında, ne yazık ki; henüz organize olmayı, tok gözlülüğü öğrenememiş insanlarımız var. Gelen yardım kamyonlarını yağmalayanlar, birbirini ezerek yardıma ulaşmaya çalışanlar tam bir can savaşı yaşandığını gösteriyor haber bültenleri. Sağ elin verdiğini, sol el duymayacak demiş Peygamber efendimiz ancak bazı yardımlar hem örnek teşkil etmesi bakımından, hem de reklam fırsatı olarak görüldüğümden göstere, göstere yapılıyor. Olsun yerine gitsin de, sebebi ne olursa olsun önemli değil.


Öte yandan Mart ayında yaşadıkları büyük depren felaketinin ardından, daha kendi yaralarını tam olarak sarmamış olan Japon halkından, Türk büyük elçiliğine isimsiz zarflar bırakılıyor. Umut verici, teselli eden notlarla birlikte. Ben yaptım demeden, isim vermeden dünyanın bir ucunda hiç tanımadığı, görmediği insanlara destek veren insanların yaptığı bu olağünüstü güzellik göz yaşartmaz da ne yapar? Bu kadar zarif, bu kadar kalpten gelen bir yardım daha görülmemiştir. Hele 5 yaşında bir çocuğun sözcükleri 'Gambatte Türkiye' 'Başar Türkiye' yazılı not sosyal medyada ve Twitterda en çok konuşulan konulardan biri oldu. Senin güzel yüreğine göre versin Mevlam, güzel çocuk. Bu hareket bana Zülfü Livanelinin bir şarkısını hatırlattı. Kardeşlerimiz duyar elbette ama el oğlunun duyması beklenmedik anda uzatılan yardım elleri daha bir duygulandırıyor insanı...

Çoğalır engeller yürür gidersin
Yüreğin taşıyıp götürür seni
Nice selden sonra kumdan ötede
Kardeşin duymaz eloğlu duyar

5 yorum:

yıldız dedi ki...

ben de okuyunca dedim nasıl zarif,naifler örnek almalı çok ama çok şeylerini

Joey Potter dedi ki...

Kesinlikle örnek alınmalı. Çok naif bir davranış.

Judy Abbott dedi ki...

düşenin halinden düşen anlarmış. sağolsunlar.

Dilek Sahin dedi ki...

bizimkilerde gostere gostere veriyorum deyip, kulaklarının ustune yatıyorlar...

Joey Potter dedi ki...

Judy: Aynen öyle ama biz nasıl karşılık verdik bir de onu düşünmek lazım :(

Stylish Mumy: O toplanan sözde yardımlarla Van baştan kurulurdu. Göreceğiz bakalım.

Pages

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Ara ki bulasın

© 2011 Kızsal Şeyler İşte, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena