23 Aralık 2013 Pazartesi

Doğu- Batı Sentezi Doğum Günü Sofrası




Yoksa Doğu-Doğu mu demeliyim? :) Biraz Uzakdoğu ve Türk mutfağı karışık.. Cumartesi günü çok sevdiğim, biricik çitlembiğim arkadaşım Miss.Nefertiti'nin doğum günüydü. 2013 yılı arkadaşımın dönüp bakınca mutlu olarak hatırlayacağı bir yıl olmadı ne yazık ki. Yaşadığı büyük acı unutulmaz elbette ama ben en azından bir parça mutlu olsun istedim.. Bu sebeple bu yıl daha özel olsun diye düşündüm. Aklımda pek çok şey vardı. Aynı zamanda hiç bir şey yoktu. Düşündüklerimin bir kısmını gerçekleştirmek istesem de; ne yazık ki istekler olanaklarla sınırlı...

Dışarıda oluruz biz bize kutlarız diye kararlaştırmıştık en son. Ancak amcasının ani rahatsızlığı bu planı da iptal etmemize sebep oldu. Her şeyin başı sağlık, gerisi boş dedik. Ama ben o gün arkadaşımın yanında olmak istiyordum. En son seçenek olarak evde vakit geçirelim dedik.



Hediye konusunda da kafamda bir şeyler yoktu. Biz her yıl birbirimize ne istediğimizi söyleriz. Ya da seçenek sunarız. Bu sene ne kadar sorarsam sorayım aldığım cevap: 'Hiç bir şey istemiyorum' oldu. Ben de bir türlü bilemedim ne alacağımı. Hediye konusunda düşüncelerimiz paralel. Mutlu etmesinin yanı sıra, bir ihtiyaca karşılık vermesi gerektiğini düşünüyoruz. İşime yarayacak bir şey olsun mantığı. Ben de önce Taksime gittim. Bir şeyler bulabilirim diye. Biraz da gezmeye bahane olsun dedim. Fakat kentsel dönüşüm denen olgu, bildiğim, sevdiğim bütün mağazaları, cafeleri tarihe gömmmüş. Oradan da eli boş döndüm. Üstelik kendimi sakatladım ufak çapta. Cumartesi öğlen, gecikmeli olarak vardım arkadaşımın evine. Kızlar sağolsunlar beni beklemişler yemek yemek için. Sebzeli noddle yapmışlardı. Hepimiz o kadar açtık ki, görseli, sofra düzenini falan umursamadan yemeklere daldık. Yoksa Nefinin çektiği fotolar sanat eseri gibidir  :)

Börekler, Kısır ve pasta benden. Patates salatası, Noodle ve Kola arkadaşlarımdan :) Pastayı taa karşıdan taşıdığım için biraz formu bozuldu. Ancak tadında bir değişiklik olmadı tabii :) Görünen kola yetmedi tabii. 2.5 lt'lik bir şişe daha aldılar benim için :) Bu arada bir itiraf...  Metrobüs kullanmayı özellikle kalabalık saatlerde sevmiyorum ama cidden kolaylık. Anadolu yakasından kara yoluyla gitmeye kalksam gece yarısında ancak varırdım herhalde. Hele Cumartesi kilit olmuş trafiği görünce iyice anladım. 



Canım bundan sonra her geçen yılın, bir öncekinden daha güzel olsun. Mutlu, sağlıklı, huzurlu, aşklı, bollll paralı :) nice nice yıllara. XOXO
Devamını Oku

9 Aralık 2013 Pazartesi

Green Gate Tepehome


Green Gate ürünleri internette sıkça karşımıza çıkıyordu. Ancak geçen seneye kadar  ülkemizde bu ürüleri görmek mümkün değildi. Şimdi Tepehome mağazalarında satışta Green Gate'ler. Bana eski fimleri, İngiliz dönem dizilerini falan hatırlatıyor bu objeler. Çok seviyorum bakmasını :) Yılbaşı dolayısıyla kırmızı ağırlıkta bir seçim yelpazesi var ama benim için zaten kırmızı olsun 3 kuruş fazla olsun :)


IMG_20131123_163844


IMG_20131123_163905


IMG_20131123_163947
Devamını Oku

Sendromsuz Pazartesi 2

Sevimli bir şarkı. Belki gün arasında yüzünüzü gülümsetir :)  Filmi de ayrıca tavsiye ederim, biraz polisiye, bir parça komedi, oldukça eğlenceli  bir film. İyi bir hafta olsun...



Devamını Oku

4 Aralık 2013 Çarşamba

Kahve Molası

 


İşsiz güçsüz olmak çok sıkıcı. Can sıkıntısından öte 'sıkıntılı' bir durum. Ama evde kalmakta keyif olabiliyor. Özellikle bu soğuk havalarda. O halde, işleri kolayladıysanız ya da çoktan bitirdiyseniz, bir kahve molası verin :)
Devamını Oku

2 Aralık 2013 Pazartesi

Sendromsuz Pazartesiler


Bu mevsime en çok tarçın yakışıyor bence ve de zencefil. Elma çay-tarçın. Muhteşem bir üçleme değil mi? Yağmurlu ve soğuk havaları severim. Sebebi yok severim işte. Pazartesi haftanın ilk iş günü. Çabucak geçsin inşallah. Sendromsuz Pazartesiler diliyorum.









Devamını Oku

17 Kasım 2013 Pazar

Sibelle Chocolatier

IMG_20131116_162153

Yaşadığı bölgedeki güzel yerleri keşfetmek konusunda rakip tanımayan Düşes Ruhlu arkadaşımız blogunda bir mekan tanıttı. Aslında önce instagramda fotoğrafını paylaştı. 'Beni de götür plizz' nidalarımdan sonra dayanamayıp, bir tur düzenledi :) Pudram Tozumla beraber bizi önce Şazeli'ye sonra da bu güzel cafeye götürdü. Sibelle Chocalatier küçük sevimli bir butik cafe. Ruhu olan, yaşayan bir mekan. Edith Piaf eşliğinde içilen kahveler, belkide hiç var olmadığınız bir zaman dilimine alıp götürüyor sizi. Sanki seçkin bir davetteymişsiniz gibi, hem o kadar özel, hem de yormayacak kadar sade. Gidip huzurla kahvenizi yudumlayabileceğiniz, arkadaşlarınızla sohbet edebileceğiniz ve git, git diye gözünüzün içine bakılmayacak bir yer.


 Pictures

 Sıcak çikolata, çikolata ve kahve servis ediliyor. Sibel Hanım son derece zarif, kibar ve güler yüzlü bir mekan sahibi. Dekorasyonda kullandığı renkler, fincanları, tabakları, kahvesi ve tabii ki çikolataları çok hoşuma gitti. Sanırım arkadaşlar arasında küçük bir kutlama vardı o gün. Tiramisu yapmışlar bize de ikram ettiler. Eğer Seyhan olmasaydı benim o tarafa, o sokağa yolum düşmezdi açıkçası. İstanbul koca bir şehir ve bilmediğimiz ne sokaklar, ne saklı lezzetler, ne keyifli mekanlar var kimbilir. 

 sibelle
 
Sibel Hanıma herkes bir şube açın inşallah diye tememnide bulunuyormuş. Bilmeden ben de aynı şeyi diledim. O cafeyi alıp, daha merkezi, herkesin daha çok uğrayacağı, daha iç açan bir sokağa koymak isterdim. Dilerim emeklerinin ve güler yüzünün karşılığını maddi, manevi alır.. Eve dönerken çikolatalarından almamak olmazdı. Bildiğimiz tatların yanı sıra bergamotlu bir çikolata vardı. Daha önce denememiştim bu aramoda bir çikolata. Denedim ve hoşuma gitti. Ev halkı da tatsın istedim. Umarım en kısa sürede yeniden, güzel kahvesinden yudumlamak kısmet olur.

ADRES: Burhaniye Mh. Yunus Emre Sk. No:17A Çamlıca , 34676 İstanbul
(0216) 318 5225 


Devamını Oku

12 Kasım 2013 Salı

Nar Gourmet Denemelerim

Nar Gourmet Denemelerim devam ediyor. Bir şeye takılmaya göreyim :) Üstüne para verseler sevmediğim bir şeyi aldıramazlar ama bu yağlar bitmesin diye gıdım gıdım kullanıyorum. Bu seferki kırmızı biber çeşnili. Migrostan aldığım hazır mantıda kullandım.  Ekstradan kırmızı biber kullanmaya gerek görmedim. Elbetteki sonuçtan son derece memnun kaldım. Eğer seviyorsanız siyah zeytinlerinizin üzerine de biraz kekik ile karıştırarak bu yağı kullanabilirsiniz. Yine sabah kahvaltısında biraz zeytin ezmesi ilave ederek tüketirseniz oldukça lezzetli bir sonuç elde edebilirsiniz. Bu arada Migrosun mantısı cidden çok güzel. Yani ben beğendim ve öneriyorum. Afiyet olsun. Umarım geceyarısı görmezsiniz bu yazımı :) Sonra canınız çeker, alamazsınız, yapamazsınız o saatte üzülürüm. Mutlu sofralarınız olsun. Amatör denemelerime devam edeceğim son olarak onu da söyleyeyim ve çekileyim :)




narp

 
  IMG-20131110-WA0009
Devamını Oku

23 Ekim 2013 Çarşamba

Flormar Black Dot

Uzun zamandır oje postu yapmamıştım. Ama Flormarın bu yeni ojesini bilmeyen varsa diye göstermek istiyorum. Flormar son zamanlarda ne kadar değişik ojeler çıkarıyor değil mi? Şaşkınlık verici. Hem de fiyatları yabancı markalar kadar pahalı da değil. Tabii yine çok uzun dayanmıyor. Ama maksat heves almaksa bunun da bir önemi yok :) Flormar Black Dot BD 03 pembe oje... Tek bir oje ile nail art yapmış görüntüsü veriyor. Ben çok sevdim. Diğer renklerinide deneyeceğim. Profesyonel değilim o yüzden çekim için affola :)






ojedt 

Devamını Oku

17 Ekim 2013 Perşembe

Yeni Biscolata Sticks Reklamı

Biscolatanın yeni reklam filmini gördünüz mü? Benim bu reklam filmlerindeki favorim Bruno. Hani Biscola Mocha reklamında, kahve yapmaya çalışan ama etrafı yıkıp döken var ya işte o :) Bu abimizde hiç fena değil tabii... Ama kış geldi artık giydirseler mi bu adamları? Yazık günah yani :)Bu havada incecik bir beyaz gömlek, yaka bağır açık. Hasta olurlar alimallah ha ha.
 
Devamını Oku

15 Ekim 2013 Salı

İyi Bayramlar



Bayramların, bayram tadında olduğu, çoluk çocuk, torun tombalak aynı sofrada buluşulduğu, bir fincan kahvenin 40 yıllık hatırı eşliğinde yudumlandığı, neşe dolu, mutlu bayramlar diliyorum.

Uzun bir tatil var, tadını çıkarabilenlere iyi tatiller... Ve evet İstanbuldan gidenler en azından bir daha ki kışa kadar dönmeyebilirler :) İstanbulda kalanlar olarak buna bir itirazımız olmaz :P
Devamını Oku

13 Ekim 2013 Pazar

Sevgi Olsun Taştan Olsun

Her daim platonik takılanlar için şarkı yapmışlar :) Kendi kendine heyecan yaşamayı sevenlerin şarkısı olsun bu :)
Keyifli bir pazar geçirmeniz dileğiyle :)

Devamını Oku

3 Ekim 2013 Perşembe

Coca Cola Dükkan

Geçen yıl bir sebepten Coca Cola binasına gitme fırsatı bulmuştum. Benim için cennet gibiydi :) Binanın içinde Coca Cola dükkan vardı. Orada gördüğüm herşeyi satın almak istedim. Ne yazık ki mümkün değildi :) Tedarikli gitseydim bir kaç bir şey alabilirdim belki. Benim gibi Cola bağımlılarına gelsin bu resimler. Şu sebil çeşme ne güzel düşünülmüş. Gerçek olsaydı pek şahane olurdu :) Bu resimleri görünce bir arkadaşım 'neyi sevsen tutku oluyor sende' dedi. Bilmem doğrumu ama sevdiğim şeylerde sınır kavramı pek yok benim için :( Cola da bunlardan biri. Ne kadar alırsam o kadar içme kapasitesine sahibim. O yüzden yeni çıkan  miniklerden alıyorum daha çok. Bir fırtlık. Kesmiyor ama acil durumlarda işe yarıyor :)


  DSC06323 DSC06329 
  fotograf DSC06328_2

DSC06325  
  DSC06318 DSC06317
Devamını Oku

25 Eylül 2013 Çarşamba

Kore Yemekleri

31 Ağustos-22 Eylül arasında gerçekleşen Expo kapsamında bütün İstanbul Kore'ye doydu çok şükür :) Yol-Buluşma-Birliktelik sloganını İstanbulun her yerinde görmüşsünüzdür. Eminönü ve Sultanahmet Meydanlarında ayrı ayrı çadırlar vardı. Bu stand Sultanahmetteki İpek Yolu pazarındaki bir stand. Kore yemeklerinin maketlerini yapmışlar. Yanlarında da yemeğin isimleri, açıklaması var. Çekim pek başarılı olamadı ama paylaşmak istedim. Kore mutfağında yemeklerin yanında yenen mezeler de, başlı başına doyurucu bir öğün olabilir. Ayrıca hemen hemen her öğünde Kimçi dedikleri lahana turşusu da vazgeçilmezleri.


IMG_20130909_155953



IMG_20130909_160104

IMG_20130909_160053




IMG_20130909_160007

IMG_20130909_160116
Devamını Oku

19 Eylül 2013 Perşembe

Hidiv Kasrı

İstanbulda yaşayıpta gitmediğimiz, görmediğimiz ne çok yer var. Hidiv Köşkü onlardan biri. Geçenlerde ailemle gittim. Tamamen doğaçlama ve tesadüfi bir geziydi. Köşk güzel elbette ama içindeki lokanta ve yemekleri onun kadar iyi değil. Ama gidilir, yenir. Fiyatlar uygun. Yemekler yenilebilir lezzette. Ne olsun daha :)

TARİHÇESİ:  Hidiv Kasrı, İstanbul’un Beykoz ilçesinde Çubuklu sırtlarında bir yapıdır. 1907 yılında Mısır’ın son hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati’ye yaptırılmıştır. Dönemin mimari modasına uygun olarak art nouveau tarzındadır. Hıdivlik makamı, Osmanlı imparatorluğu’nun Mısır valilerine verdiği ünvandır. Osmanlı’nın Mısır valilerinden olan genç yaştaki “Hıdiv Abbas Hilmi Paşa”nın,19. yüzyılın sonlarında, Mısır’daki İngiliz nüfuzunu kırabilmek ve Osmanlı Devleti’nden destek sağlayabilmek için uzun süreli İstanbul’da kalması gerekti. Bunun üzerine, 1903 yılında günümüzde kasrın bulunduğu yerde bulunan iki ahşap yalı satın aldı. Abbas Hilmi Paşa bir süre sonra yalılarının arkasındaki ağaçlık yamaçları ve üst düzlüğü kapsayan 270 dönümlük bahçeyi de aldı. Ahşap yalıları yıktıran Abbas Hilmi Paşa, 1907 yılında, 1000 m2 alan üzerine, İtalyan Mimar Delfo Seminati’ye, o devrin mimari modasına uygun olarak Art Nouveau tarzında görkemli bir kasır ve üzerine İstanbul Boğazı’nı gören kule inşa ettirdi. Daha fazla bilgi için tık tık



IMG_20130904_165852



IMG_20130904_153755



 Bu çeşmeye bayıldım. Aynısından bir tane bizim eve istiyorum ha ha ha :) 


IMG_20130904_164528





IMG_20130904_164528 



IMG_20130904_153616



IMG_20130904_153559



IMG_20130904_161522

IMG_20130904_161318
IMG_20130904_161335
Devamını Oku

18 Eylül 2013 Çarşamba

Tarih84 ile Çin Mutfağı Denemesi

Geçtiğimiz ay kardeşimin düğünü sebebiyle misafirim oldu arkadaşım yeniden. Sağolsun ev sahibinden hiç bir farkı yoktu. Düğün sonrası hazır telaşlar bitmişken, kendimizi Kadıköye attık. Benim bile bilmediğim yerler keşfediyor İzmirli arkadaşım :) Ben burnumun dibinde bulunan yerlerden bir haber yaşıyorum :) Neyse Rex Sinemasının yakınında bir Çin Lokantası varmış. Oraya gittik. Noodle Town adı yanılmıyorsam. Bu tabağın adını unuttum karışık bir şeyler. Karides, tavuk filan. Riske atmak istemedim ben açtım o gün biraz. Ama değişiklik oldu. Beğendik yemekleri de. Bir dahaki sefere daha farklı bir menu deneriz umarım :D 

PS: Özledim........


IMG370

IMG369
Devamını Oku

1 Eylül 2013 Pazar

Zeytinyağlı Yaprak Sarması - Nar Gourmet


nar
 
Bu markayı çok uzun zaman önce bir blogda görmüştüm. O zaman şişesini, tasarımını çok beğenmiş ama yakınlarda bulamayınca da fazla zorlamamıştım. Annem misafirlerimize Zeytinyağlı sarmıştı düğün öncesi. Çok fazla yemek yeme fırsatı olmadı evde. Kalanları biz tüketelim dedik. Zeytinyağlı yaprak sarması biraz kurumuştu, üstüne çok hafif Nar limon natürel çeşnili zeytinyağı gezdirdim. Cidden tat verdi. Tadı umduğum gibi çıkmazsa, bitince başka yağ koyarız belki diye düşünerek aldım. Fakat beni ciddi anlamda şaşırttı. Herşeye ekledim ama herşeye. Makarna bile yaptım ve piştikten sonra baskın olmayan, hafif lezzetli bir limon aroması tadı bıraktı ağızda. Rengi zaten beni cezbeden en önemli etken oldu. Kokusuna da ayrı bayıldım. Belki herkese uymaz... Ama ben limonun tadını da, kokusunu da çok severim. Şimdi sıra kırmızı biber çeşnilisinde. Onu da alıp deneyeceğim. Günlük kullanım için değilde, ikramlık, çay saati için hazırlanan yiyeceklere daha uygun bir zeytinyağı olduğunu düşünüyorum. Metro Marketlerde satışa başlamışlar yakın zamanda. Çok sevindim. Öneriyorum, bir deneyin.
Devamını Oku

28 Ağustos 2013 Çarşamba

Düğün-Kına-Nişan Hediyelikleri


Erkek kardeşimin evliliğinden bahsetmiştim.. 32 kısım tekmili birden roman tadında anlatmayacağım:) Ama hazırlıklardan, aldıklarımızdan filan söz etmek istiyorum. Ben internetten çok faydalandım bu anlamda. Her ne kadar düğün hediyesini bulmamız tesadüfi olsa da, internette de pek çok fikir var. Ben de bunlara bir katkı da bulunmak istedim.

Öncelikle bu tarz hediyeliklerin mekânı Eminönü-Tahtakaledir deniyor. Doğru pek çok malzemeleyi bir arada ve uygun fiyatlara bulabilirsiniz. Ama ben Kadıköy Efes Çarşısında çok güzel şeyleri uygun fiyatlarda gördüm. Eminönünde sadece kaşık 1 tl idi. Birden fazla yere sordum, fiyat hep aynı. Yine aynı şekilde internette görüp, ayna beğenmiştim. Onlarında fiyatı 2 Tl idi. Fakat kaşıkları aldığım yerde süsü ile beraber 2 tl ye satılıyordu. Gelinimizin vakti olmadığından benden ilgilenmemi rica etti. Senin zevkine güveniyorum dedi. Ben de onu kırmadım ve hayal kırıklığına uğratmadım. [umarım :)]

Kaşık Melodi'de süsü ile beraber 1.30 kuruştu. Düğünde dağıtılan baskılı lavanta keselerinin tanesi de Hera Design'da 1,60 kuruş. Keseleri bilemem ama kaşıklar için kendiniz tül-kına vs alsanız da daha ucuza gelmez diye düşünüyorum. Lavanta keseleri için, baskıya uygun herşey yapılabiliyor. Erkek kardeşim hoşlanmadığı için ona ait olan hediyelikleri gösteremiyorum.

Ama resimlerini çektiğim diğer keseleri ve nikah şekeri örneklerini paylaşıyorum. Bu arada özellikle Hera Designa düğüne kısa bir süre kala sipariş vermemize rağmen, zamanında teslim ettikleri için teşekkür ederim. Düğün sezonu vaktinizin darlığından, iyi niyetinizden faydalanmak isteyen çok firma oluyor. Bizim gibi tecrübesiz bir aileyseniz hele, astarı yüzünü aşan harcamalar içinde bulabiliyorsunuz kendinizi. Neyseki her iki firmadan da ben memnun kaldım. Kardeşim de beğendi. Ablamlar da beğendi. Daha ne olsun :) İletişim için firmaların linki.

 http://www.evliliktehera.net/

 http://www.kinamalzeme.com




IMG301 IMG300
IMG299


IMG298 IMG297
IMG296
kaşık
Devamını Oku

Pages

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Ara ki bulasın

© 2011 Kızsal Şeyler İşte, AllRightsReserved.

Designed by ScreenWritersArena